29 Temmuz 2015 Çarşamba

ALTYAPI DA ALTYAPI DEMELİ....


İnsanlarımız uzun yazıları okumayı tercih etmezler mümkün olduğunca en kısa hali ile sizlere neden ALTYAPI DA ALTYAPI DEMELİ.... başlıklı bu yazıda anlatmak istediğim konuyu   özetle sunmaya çalışacağım.
Altyapı; bir yaşam alanı için   gerekli olan yol, su, elektrik, gaz, kanalizasyon, peyzaj, çevre ve ulaşım gibi donanımların tümü olarak tanımlanmaktadır.Kuşu için altyapının tanımı ve gereçeği şudur;
Kuşu bir tepenin yamacında kurulmuş bir köydür.1952 yılında belediye olmuştur.Elektirk 1971 yılında gelmiştir.Yani Kanalizasyon ve şu şebekesi 40 yıl önce yapılmaya başlamıştır.
Zamanın malzeme kalitesine göre elde bulunan imkanlarla yapılmış bu altyapı bunca zaman her ev inşaatı ve eklemeleri ile yüzlerce arıza sebebi ile ve binlerce deprem ile yıpranmış ve kullanım ömrünü çoktan tamamlamıştır.
Kuşu'nun altyapınısın ve kullanılan malzemelerin kullanım ömrü bittiği için yenilenmesi kaçınılmazdır. Çünkü bir kaç vatandaş evindeki geçici su arızasına fare kurbağa ve yılan ölülerinin sebep olduğu gerçeği ile yüzleşmiş ve bunu defalarca insanlara anlatmıştı.
Ayrıca yapılan basit analiz ve tetkiklerde ( bu tetkikler Kuşu'da bir hahvede 8-9 kişinin gözleri önünde bir berberde 4-5 kişinin gözünün önünde yapılmıştı.) Kuşuluların evlerinde kullandıkları sularda olmaması gereken insani ve hayvani atıkların yabancı  madde ve minarellerin karıştığını göstermekteydi.Hatta Eger Kuşu'nun icme suyu daha derin testlerden ve analizlerden gecirilse, BAKTERI VE VIRUSLERDEN haric bircok AGIR METALLER icerikli oldugu gorulecekti.
Bu konu 2012 yılının son aylarında tarafımca zamanın belediye başkanı ve ekibine uygun bir şekilde iletilmişti.Ancak su deposundan alınan numune sulara kullanılabilir içilebilir anlamına gelen imzalı ve kaşeli İl sağlık mdüürlüğünden alınmıştı. Bu belgeyi yazı tahakkuk memuruna fotokopi ile çoğaltıp kahvelere asma talimatı veren ve bu gerçeğin örtüleceğini sanan zamanın belediye başkanı ayrıca tarafımı sürdürmekle tehdit edecek ve bu hayati konuyu geçiştirmeyi tercih edecekti.Yoksa bu altyapı konusunun gündeme gelmemesini gerektiren başka sebepler mi var dı bilinmemekteydi. Bir ayeti kerimede ; "Allah, göklerde ve yerde olanları bilir, Allah, herşeyi bilendir.»(HUCURAT-16) buyrulmaktadır. Aslında gerçek şuydu.
Kuşuluların suyuna depoda  klor basılır bazen musluklarda klor akardı.Su depoda temiz olmasına rağmen eskimiş sebeke sebebi ile evlerin musluğuna gelene kadar kirlenmekteydi. Bu konuyu dillendiren bir memuru sürdürme tehdidine ne gerek vardı bilinmez ama sürdürme tehdidini duyunca  bu konuyu 8 Ağustos 2013 tarihinde bir blogta resimlerle yazmıştım. Merak edenler googleye "Su Hayattır; Su Kirliliği Öldürür..." yazarak arama yaparsa yaklaşık 245.000 sonuç bulunduğunu 1.sayfada 1 sırada bu bahsediğim yazıyı göreceklerdir.Eğer o yazının bulunduğu bloğu ziyaret ederseniz altındaki Hollanda'da ikamet eden Ahıska Türklerinden  Avrupada yuksek ogrenim gormus Cevre kirliligi ve bunun Saglimiza olan tesiri hususunda uzman Sayın Cengiz Alkılıç'ın yorumunu mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Özellikle "Kanser turleri ustelik Geno-toxic dedigimiz turdendir." kısmını mutlaka okuyup düşünün derim.

Kuşu'nun altyapısı bu kadar hayati bir konu olmasına rağmen zamanın belediye başkanı ve ekibi tarafından gözardı edilmişti. Bu hayati  sorun öncelikli olarak Kuşu'da ikamet edenleri ilgilendirmekteydi. Ancak Kuşu'da ikamet eden insanlar yıllardır genelde belediye başkanları ile ters düşmeyi tercih etmezlerdi.Oysaki kanser insanları mesleklerine göre ayırtetmezdi.Ayrıca bu konu siyasi ve ideolojik bir konu değil önemli bir sağlık sorunuydu. hatta en önemlisiydi....
Kuşu büyük bir kasaba idi ve altyapısının tamamen değişmesi bazı kaynak kişilerin tahminine göre yaklaşık 500 bin (500 milyar) maloluyordu.
Bu denli büyük bir projenin seçilmiş yada seçilmemiş bir muhtar tarafından başlatılıp yürütülmesi ve tamamlaması mümkün olmadığı gibi kaymakamlık imkanları ile bu projenin yapılması mümkün gözükmüyordu.

Geriye bu konuyla ilgili yetkili tek kurum olan İl özel idare kalıyordu. Zaten adı geçen kurumun köylerdeki verdiği hizmet kalemleri arasında altyapı değişiklikleri vardı. Aciliyet ve yatırım planı bütçesine göre yapılan sıralamada ise Kuşu'ya sıranın gelmesi 7-8 yıl gibi uzun süre alacağına benziyordu.

Tüm bu gerekçe ve gerçeklerden sonra Kuşu'nun altyapısının acilen değiştirilmesi , belkide tek çare KUŞU'nun tüzel kişiliğinin yeniden geri kazanma ihtimaline bağlıydı. Son yıllarda kuşu'da böbrek ve diyaliz hastalarının artması  alt batın üst basın organlarındaki taş ve kist teşhisi hızlanmıştı.  Kanser teşhisi konulan kişi sayısıda artmış tedavisi görmeye başlamıştı. Kuşulularda bu  oranındaki artışın  önemli sebeplerinden biri de eski şebeke ile kirlenen  ve kullanılan suydu. bunun böyle olduğunu düşünmek ifade etmek ve yazmak akla ve mantığa aykırı bir durum değildi.Hele kş provakatörlük hiç değildi.

Kuşu'da bu eski altyapı değişmez ise 20 yıl sonra Kuşuluların yarısının Kanser hastası olabileceğini söylemek ve yazmak   felaket tellaliği sayılamazdı.

5 yıldır Kanserle savaşan bir insan olarak Kuşu'da kaç kişiye kanser teşhisi konduğunu ve kaç kişinin kanser sebebi ile vefat ettiğini özellikle takip etmekteyim ve gereği üzerine  bu konuyu 3 yıldır konuştuğum gibi yazmamakta olmazdı...
Altyapıda altyapı demek aslında sağlıklı yaşamayı talep etmekti.Hatta devlete de büyük bir hizmetti...
Kanser hastalarının tedavi masraflarının miktarını araştırıldığında neden devlete ekonomik bir hizmet olduğu çok açık şekilde anlaşılacaktı.

Belkide bu yüzden binlerce Kuşulu aylardır KUŞU KÖY OLMASIN diyordu.Bu açıdan bakınca;
Aslında KUŞU KÖY OLMASIN DEMEK ; KUŞU'NUN ALTYAPISI DEĞİŞSİN DEMEKTİ....

Kuşu'da aslında birinci dert altyapının eskimiş olmasıydı.Değiştirilmemiş olmasıydı.... Ve Belediye gelmeden yakın zamnada değiştirilme ihtimali olmadığından ;KUŞU KÖY OLMASIN  demek eşittir KUŞUNUN ALTYAPISI DEĞİŞSİN demekti.

Sevgi,saygı ve baki muhabbetlerimle...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder