29 Temmuz 2015 Çarşamba
İTFAİYE DE İTFAİYE DEMELİ...
Biliyorum uzun yazıları genelde okumayız ama aldığım geridönüşlerde isanların algıda seçiçilik kavramı ve ilgilerine göre uzunda olsa bazı yazıları sonuna kadar okuduğunu da biliyorum ama yinede bu yazı ile anmlatmak istediğimi özetle sizlere sunmaya çalışacağım.
İtfaiye nedir ? herkes bilir ama sahi itfaiye neydi?Yangın söndüren, etrafa dağılmasına mani olan ve yanan binalardan kalanları kurtaran bir araç trafikte ambulans gibi geçiş üstünlüğü olan bir araçtır.Bir çok canlıyı yanmaktan kurtaran bir araçtır.Tabi ki bu aracı hareket ettiren ve yangın mahllindede kullanan itfaiyeci denen bir ekibin aracıdır.İtfaiyeciler ihbarı aldıktan sonra Ne kadar erken gelse de yangının dehşetinden korkmuş panik olmuş çaresiz insanlarca devamlı geç gelmekle suçlanmış insanlardır.
90 saniye sonra büyük yangın haline dönüşmüş alev topuna müdehale edecek edebilecek tek araçtır.
Allah itfaiye çalışanlarımızdan verdikleri ve verecekleri emekler için razı olsun.
Doğduğum büyüdüğüm Kuşu kasabasında ilk kez büyük bir yangına şahit olmuştum. 2 ineği gütmekle mükellef olduğum çobanlık mesaimi o gün geç bitirmiş yanıkyaka gaşından köye baktığımda karanlığı büyük bir alev topunun aydınlattığını dehşetle görmüş ve yangın ile aramda 3-4 km mesafe olmasına rağmen çok korkmuştum.O yangında kadılar mahallesinde 2 ev yanmıştı.Kuşulular kötü günlerde müthiş bir dayanışma ve yardımlaşma özelliği gösteren insanlardır.O günkü yangının diğer evlere sıçramasını saatlerce süren çalışmaları sağlamıştı. O yangından sonra büyükler günlerce bir itfaiyenin ne kadar gerekli olduğunu konuşmaya başlamıştı . Zamanın merhum belediye başkanı ve ekibi o zamanın şartlarında KUŞU BELEDİYESİ İTFAİYESİ için gereken çalışmaları yapmış ve Kuşulular bir itfaiyeye kavuşmuştu.Bu itfaiyeyi 24 saat bekleyen bir nöbetçi olmuş.Kuşu'da ve civar köylerde veya beldelerde birçok ev yangınına ve orman yangınına müdehale edilmekteydi.
Çıkarılan bir kanun ile 30 Mart 2014 seçimi sonrası Kuşu'nun tüzel kişiliği köye dönüştürülmüştü.
Seçimden birkaç gün sonra Belediyenin taşınırları olan 22 araçtan 2 cenaze aracının Kuşu'dan alınması ve Abide'deki garaja toplanma görev yazısı belediye çalışanlarına gelmişti. Bu kararın yanlışlığı veya doğruluğundan öte bazı araçlara hayati derecede ihtiyacı olduğunu düşünen Kuşulular araçların özellikle itfaiyenin Kuşudan alınmasına en azından açtıkları dava bitene kadar karşı çıkmışlardı. Kütahya Valiliğimiz kuşuluların bu talebine kulak vermiş araçların intikalini durdurmuştu. Kuşulular 850 imzalı dilekçe ile Valiliğe bu araçlara neden ihtiyaçları olduğunu arzetmişti. 2-3 ay sonra 6360 sayılı kanunun geçici 2 maddesindeki ifadeye dayanılarak ihtiyaç olan araçlar komisyonca köy tüzel kişiliğine bırakılır ifadesiyle İtfaiye ve 8-9 araç Kuşu Köy Tüzel kişiliğe devredilmişti.
Kuşu Köyüne ait bu itfaiye 1,5 yılda 8 yangına erken ve ilk müdehale ile bu kararın ne kadar doğru olduğunu göstermişti.Bu yangınlardan en sonuncusu Manisa sınırlarında olan TEPEEYNİHAN köyüydü.
Kuşu (Beldesine) Köyüne 15 km uzaklıkta olan bu köyde çıkan yangın alo itfaiye hattına haber verildiği gibi Kuşululara da haber verilmişti. İtfaiyeyi gönüllü bir memur tarlasından koşarak gelip çalıştırmış ve 15-16 dakikada Tepeeynihan Köyüne ulaşmıştı. Yangın mahaline ilk gelen itfaiye olmasına rağmen 15-20 dakika sonra köye ulaşan Kuşu (Beldesine) Köyüne ait İtfaiye köye girince nerede kaldınız sitemlerine maruz kalmıştı.Yangın 3 eve sıçramış durumdaydı ve 4.5 evlere sıçraması Kuşu (Beldesine) Köyüne ait itfaiye VE gönüllü çalışan bir devlet memuru ve oğlu tarafından sağlanmıştı. Hatta Manisa Büyükşehir İtfaiye amiri yangından 1 gün sonra bu memuru telefonla bizzat aramış malumat almış ve teşekkür etmişti.Selendi Simav Manisa Büyükşehir Belediyeey ait İtfaiyelerde bir süre sonra yangın mahalline girerek yangın söndürülmüş ve yangın helikopteri ile soğutma çalışmaları tamamlanmıştı.
Kuşu'nun merkezinde bulunduğu KARATAŞ bölgesinde 15 ten fazla köy bulunmakta ve 10 binden fazla nüfusun yaşadığı bu bölgedeki köylere ilk ulaşabilecek itfaiye Kuşu (Beldesine) Köyüne ait itfaiyedir.
Tepeeynihan yangını haber yapan yerel basın Kuşu (Beldesine) Köyüne ait itfaiyenin ilk müdehalesine dikkat çekmişti.Yassıeynihandan bir insanımız bu haberin altına "İşte bu yüzden KUŞU KÖY OLMASIN " diyoruz yazmıştı.
Bu açıdan bakarsak 15 ten fazla köy için bu köylerdeki çıkabilecek yangına ilk müdehale için KUŞU KÖY OLMASIN DEMEK itfaiye ve ekibi 24 saat nöbet tutsun demekti.
Sinop ilimizde tamamen yanan köyü hatırlayınca bu bölgedeki köyler için aynı tehlikenin olduğunu söylemek felaket tellalliği sayılamazdı.
Aslında KUŞU KÖY OLMASIN demek Bu bölgede itfaiye herdaim harekete hazır olarak beklesin demekti.
Sevgi,saygı ve baki muhabbetlerimle...
ALTYAPI DA ALTYAPI DEMELİ....
İnsanlarımız uzun yazıları okumayı tercih etmezler mümkün olduğunca en kısa hali ile sizlere neden ALTYAPI DA ALTYAPI DEMELİ.... başlıklı bu yazıda anlatmak istediğim konuyu özetle sunmaya çalışacağım.
Altyapı; bir yaşam alanı için gerekli olan yol, su, elektrik, gaz, kanalizasyon, peyzaj, çevre ve ulaşım gibi donanımların tümü olarak tanımlanmaktadır.Kuşu için altyapının tanımı ve gereçeği şudur;
Kuşu bir tepenin yamacında kurulmuş bir köydür.1952 yılında belediye olmuştur.Elektirk 1971 yılında gelmiştir.Yani Kanalizasyon ve şu şebekesi 40 yıl önce yapılmaya başlamıştır.
Zamanın malzeme kalitesine göre elde bulunan imkanlarla yapılmış bu altyapı bunca zaman her ev inşaatı ve eklemeleri ile yüzlerce arıza sebebi ile ve binlerce deprem ile yıpranmış ve kullanım ömrünü çoktan tamamlamıştır.
Kuşu'nun altyapınısın ve kullanılan malzemelerin kullanım ömrü bittiği için yenilenmesi kaçınılmazdır. Çünkü bir kaç vatandaş evindeki geçici su arızasına fare kurbağa ve yılan ölülerinin sebep olduğu gerçeği ile yüzleşmiş ve bunu defalarca insanlara anlatmıştı.
Ayrıca yapılan basit analiz ve tetkiklerde ( bu tetkikler Kuşu'da bir hahvede 8-9 kişinin gözleri önünde bir berberde 4-5 kişinin gözünün önünde yapılmıştı.) Kuşuluların evlerinde kullandıkları sularda olmaması gereken insani ve hayvani atıkların yabancı madde ve minarellerin karıştığını göstermekteydi.Hatta Eger Kuşu'nun icme suyu daha derin testlerden ve analizlerden gecirilse, BAKTERI VE VIRUSLERDEN haric bircok AGIR METALLER icerikli oldugu gorulecekti.
Bu konu 2012 yılının son aylarında tarafımca zamanın belediye başkanı ve ekibine uygun bir şekilde iletilmişti.Ancak su deposundan alınan numune sulara kullanılabilir içilebilir anlamına gelen imzalı ve kaşeli İl sağlık mdüürlüğünden alınmıştı. Bu belgeyi yazı tahakkuk memuruna fotokopi ile çoğaltıp kahvelere asma talimatı veren ve bu gerçeğin örtüleceğini sanan zamanın belediye başkanı ayrıca tarafımı sürdürmekle tehdit edecek ve bu hayati konuyu geçiştirmeyi tercih edecekti.Yoksa bu altyapı konusunun gündeme gelmemesini gerektiren başka sebepler mi var dı bilinmemekteydi. Bir ayeti kerimede ; "Allah, göklerde ve yerde olanları bilir, Allah, herşeyi bilendir.»(HUCURAT-16) buyrulmaktadır. Aslında gerçek şuydu.
Kuşuluların suyuna depoda klor basılır bazen musluklarda klor akardı.Su depoda temiz olmasına rağmen eskimiş sebeke sebebi ile evlerin musluğuna gelene kadar kirlenmekteydi. Bu konuyu dillendiren bir memuru sürdürme tehdidine ne gerek vardı bilinmez ama sürdürme tehdidini duyunca bu konuyu 8 Ağustos 2013 tarihinde bir blogta resimlerle yazmıştım. Merak edenler googleye "Su Hayattır; Su Kirliliği Öldürür..." yazarak arama yaparsa yaklaşık 245.000 sonuç bulunduğunu 1.sayfada 1 sırada bu bahsediğim yazıyı göreceklerdir.Eğer o yazının bulunduğu bloğu ziyaret ederseniz altındaki Hollanda'da ikamet eden Ahıska Türklerinden Avrupada yuksek ogrenim gormus Cevre kirliligi ve bunun Saglimiza olan tesiri hususunda uzman Sayın Cengiz Alkılıç'ın yorumunu mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Özellikle "Kanser turleri ustelik Geno-toxic dedigimiz turdendir." kısmını mutlaka okuyup düşünün derim.
Kuşu'nun altyapısı bu kadar hayati bir konu olmasına rağmen zamanın belediye başkanı ve ekibi tarafından gözardı edilmişti. Bu hayati sorun öncelikli olarak Kuşu'da ikamet edenleri ilgilendirmekteydi. Ancak Kuşu'da ikamet eden insanlar yıllardır genelde belediye başkanları ile ters düşmeyi tercih etmezlerdi.Oysaki kanser insanları mesleklerine göre ayırtetmezdi.Ayrıca bu konu siyasi ve ideolojik bir konu değil önemli bir sağlık sorunuydu. hatta en önemlisiydi....
Kuşu büyük bir kasaba idi ve altyapısının tamamen değişmesi bazı kaynak kişilerin tahminine göre yaklaşık 500 bin (500 milyar) maloluyordu.
Bu denli büyük bir projenin seçilmiş yada seçilmemiş bir muhtar tarafından başlatılıp yürütülmesi ve tamamlaması mümkün olmadığı gibi kaymakamlık imkanları ile bu projenin yapılması mümkün gözükmüyordu.
Geriye bu konuyla ilgili yetkili tek kurum olan İl özel idare kalıyordu. Zaten adı geçen kurumun köylerdeki verdiği hizmet kalemleri arasında altyapı değişiklikleri vardı. Aciliyet ve yatırım planı bütçesine göre yapılan sıralamada ise Kuşu'ya sıranın gelmesi 7-8 yıl gibi uzun süre alacağına benziyordu.
Tüm bu gerekçe ve gerçeklerden sonra Kuşu'nun altyapısının acilen değiştirilmesi , belkide tek çare KUŞU'nun tüzel kişiliğinin yeniden geri kazanma ihtimaline bağlıydı. Son yıllarda kuşu'da böbrek ve diyaliz hastalarının artması alt batın üst basın organlarındaki taş ve kist teşhisi hızlanmıştı. Kanser teşhisi konulan kişi sayısıda artmış tedavisi görmeye başlamıştı. Kuşulularda bu oranındaki artışın önemli sebeplerinden biri de eski şebeke ile kirlenen ve kullanılan suydu. bunun böyle olduğunu düşünmek ifade etmek ve yazmak akla ve mantığa aykırı bir durum değildi.Hele kş provakatörlük hiç değildi.
Kuşu'da bu eski altyapı değişmez ise 20 yıl sonra Kuşuluların yarısının Kanser hastası olabileceğini söylemek ve yazmak felaket tellaliği sayılamazdı.
5 yıldır Kanserle savaşan bir insan olarak Kuşu'da kaç kişiye kanser teşhisi konduğunu ve kaç kişinin kanser sebebi ile vefat ettiğini özellikle takip etmekteyim ve gereği üzerine bu konuyu 3 yıldır konuştuğum gibi yazmamakta olmazdı...
Altyapıda altyapı demek aslında sağlıklı yaşamayı talep etmekti.Hatta devlete de büyük bir hizmetti...
Kanser hastalarının tedavi masraflarının miktarını araştırıldığında neden devlete ekonomik bir hizmet olduğu çok açık şekilde anlaşılacaktı.
Belkide bu yüzden binlerce Kuşulu aylardır KUŞU KÖY OLMASIN diyordu.Bu açıdan bakınca;
Aslında KUŞU KÖY OLMASIN DEMEK ; KUŞU'NUN ALTYAPISI DEĞİŞSİN DEMEKTİ....
Kuşu'da aslında birinci dert altyapının eskimiş olmasıydı.Değiştirilmemiş olmasıydı.... Ve Belediye gelmeden yakın zamnada değiştirilme ihtimali olmadığından ;KUŞU KÖY OLMASIN demek eşittir KUŞUNUN ALTYAPISI DEĞİŞSİN demekti.
Sevgi,saygı ve baki muhabbetlerimle...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)